TÜBİTAK 1001 PROJESİ: Şizofrenide Gözlenen Nöral Senkronizasyon Problemlerinin Telafisinde Bilişsel bir Mekanizma Olarak Zamansal Rekalibrasyonun Rolü

Proje Yöneticisi: Dr. Öğr. Üyesi Ali Aytemür.

Proje Araştırmacıları: Prof. Dr. Ayşen Esen Danacı, Doç. Dr. Osman İyilikci

PROJE ÖZETİ

Şizofreninin temelinde bulunan pozitif semptomların (ör., halüsinasyonlar ve delüzyonlar) nörolojik temellerinin anlaşılmasına yönelik yapılan beyin görüntüleme çalışmaları, şizofreninin tek bir beyin bölgesi ile ilgili olmasından ziyade çoklu beyin bölgelerinin birbirleriyle etkileşiminde gözlenen yapısal ve fonksiyonel bağlantı problemleri ile ilişkili olduğunu ortaya koymuştur. Bu açıdan bakıldığında  farklı nöral sistemlerdeki bilgi işleme süreçlerinin zamansal olarak koordine olamaması hususu, yani sistemler arası senkronizasyon problemleri,  ön plana çıkmaktadır. Ancak, şizofreni hastaları, semptom sergilemedikleri süreçlerde, bu yapısal ve fonksiyonel bağlantı problemleri halen gözlenmesine rağmen, işlevsel ve bütünleşik algı oluşturabilmekte, ayrıca çevreyle uyumlu davranışlarda bulunabilmektedirler. Bu durum şizofreni hastalarının, gözlemlenen nöral sistemler arası senkronizasyon problemlerinin bir şekilde üstesinden gelebildiklerini düşündürmektedir. Sağlıklı bireylerin farklı sistemlerden gelen aynı kaynaklı asenkronize bilgileri sistemler arası daimi zamansal farklılıklara adapte olarak, yani sistemler arası zamanlamaları rekalibre ederek bütünleşik bir algı oluşturabildikleri alanyazında gösterilmiştir. Bu durumda, nöral sistemler arası senkronizasyon bozukluklarının çok daha yüksek olduğu şizofreni hastalarında bütünleşik bir algının oluşturulabilmesi için zamansal rekalibrasyona daha fazla ihtiyaç duyulması beklenebilir. Yani, zamansal rekalibrasyon şizofrenide gözlenen senkronizasyon problemlerinin telafi edilmesinde etkin rol oynayan bir bilişsel telafi mekanizması olabilir. Ancak, alanyazında şizofreni hastalarında zamansal rekalibrasyonun incelendiği bir çalışma bulunmamaktadır.  Önerilen projede, nöral sistemler arasında gözlenen bu koordinasyon bozukluklarının bilişsel bir mekanizma olan zamansal rekalibrasyon tarafından telafi ediliyor olabileceğinin ve bu mekanizmanın şizofreni hastalarının işlevsel bütünleşik algı oluşturabilmesine katkı sağlıyor olabileceğinin araştırılması planlanmaktadır. Böylesine temel bir bilişsel mekanizmada gözlenebilecek aksaklıkların ise şizofreninin pozitif semptomlarının tetiklenmesinde etkili olması muhtemeldir. Bu bakımdan, önerilen projenin şizofreninin pozitif semptomlarının açıklanmasına katkı yapma potansiyeli de bulunmaktadır. Bu çerçevede, bu projede şizofreni hastalarında zamansal rekalibrasyonun üç çalışmada, davranışsal olarak (zamansal rekalibrasyon görevi), beyin görüntülemeden yararlanarak(elektroansefalografi, EEG) ve invazif olmayan beyin uyarım yöntemleri (transcranial alternating current stimulation, tACS) kullanılarak, aynı zamanda sağlıklı kontrollerle karşılaştırarak incelenmesi planlanmaktadır. Bu çalışmalar ile şizofreni hastaları ve sağlıklı bireyler arasındaki zamansal rekalibrasyon farklılıkları (Çalışma 1), şizofreni hastalarındaki nöral senkroni probremlerinin hangilerinin bu farklılıklara eşlik ettiği (Çalışma 2) ve bu nörolojik eşlikçilerin şizofrenideki zamansal rekalibrasyon farklılıklarıyla olan nedensel ilişkisi (değişimleme yoluyla, Çalışma 3) gösterilebilecektir. Bu çerçevede, önerilen projenin sekiz iş paketinde uygulanması planlanmaktadır.  Projede hem denekler arası hem de denek içi bağımsız değişkenlerin bulunduğu karma deney deseni kullanılacaktır. Projenin bağımlı değişkenlerini ise davranışsal (tepki türü) ve elektro-fizyolojik ölçümler (alfa, beta ve gama osilasyonları ve inter trial coherence) ile pozitif semptom seviyeleri oluşturmaktadır. Nöral aktivite, bilişsel mekanizma ve semptom ilişkilerinin birlikte gösterilebilmesi yönleriyle ve şizofreninin daha iyi anlaşılabilmesine yapacağı potansiyel katkılar bakımından önerilen projenin özgün ve değerli olduğu düşünülmektedir. Özellikle zamansal rekalibrasyonun ve nörolojik temellerinin invazif olmayan ucuz ve güvenli yöntemlerle şizofreni hastalarında değişimlenebildiğinin gösterilmesi  (tACS yöntemi ile, Çalışma 3), şizofreninin pozitif semptomlarının kontrol altına alınmasında farmakolojik tedavilere ek/alternatif terapötik yöntemlerin geliştirilmesine zemin hazırlayabilecek potansiyele sahiptir. Projenin bu özelliği de gözlemlenebilecek yaygın etki potansiyelini arttırmaktadır.




Celal Bayar Üniversitesi © 2014 | Güvenlik ve Gizlilik